58.000'den fazla kelime ile en kapsamlı Osmanlıca Türkçe sözlük
Aradığınız Osmanlıca kelimelerin Türkçe anlamlarını sözlüğümüzde bulabilirsiniz
EHL-İ BİD'A ne demek? EHL-İ BİD'A kelimesinin anlamı nedir?
(Bak: Bid'at)(Ehl-i bid'a, ecnebi inkılâbcılarından
böyle meş'um bir fikir aldılar ki: Avrupa, Katolik Mezhebini
beğenmeyerek başta ihtilâlciler, inkılâbcılar ve feylesoflar
olarak, Katolik Mezhebine göre ehl-i bid'a ve Mu'tezile
telâkki edilen Protestanlık Mezhebini iltizam edip,
Fransızların İhtilâl-i Kebirinden istifade ederek, Katolik
Mezhebini kısmen tahrip edip, Protestanlığı ilân
ettiler.İşte, körü körüne taklidciliğe alışan buradaki
hamiyet-füruşlar diyorlar ki: "Mâdem Hristiyan dininde böyle
bir inkılâb oldu, bidâyette inkılâpçılara mürted denildi,
sonra Hristiyan olarak yine kabul edildi. Öyle ise
İslâmiyette de böyle dinî bir inkılâb olabilir?.."Elcevap :
Din-i İsevîde, yalnız esasat-ı diniye Hazret-i İsâ
Aleyhisselâm'dan alındı. Hayat-ı içtimaiyeye ve füruât-ı
şer'iyeye dair ekser ahkâmlar, Havariyyun ve sâir rüesâ-yı
ruhaniye tarafından teşkil edildi. Kısm-ı a'zamı, kütüb-ü
sâbıka-i mukaddeseden alındı. Hazret-i İsâ Aleyhisselâm,
dünyaca hâkim ve sultan olmadığından ve kavânin-i umumiye-i
içtimaiyeye merci' olmadığından; esâsât-ı diniyesi, hariçten
bir libas giydirilmiş gibi, Şeriat-ı Hıristiyaniye nâmına
örfi kanunlar, medeni düsturlar alınmış, başka bir suret
verilmiş. Bu suret tebdil edilse, o libas değiştirilse, yine
Hazret-i İsâ Aleyhisselâm'ın esas dini bâki kalabilir,
Hazret-i İsâ Aleyhisselâmı inkâr ve tekzib çıkmaz. Halbuki :
Din ve Şeriat-ı İslâmiyenin sahibi olan Fahr-i Âlem
Aleyhissalâtü Vesselâm iki cihanın sultanı, şark ve garb ve
Endülüs ve Hind, birer taht-ı saltanatı olduğundan, Din-i
İslâmın esasatını bizzat kendisi gösterdiği gibi, o dinin
teferruatını ve sâir ahkâmını, hattâ en cüz'i âdâbını dahi
bizzat o getiriyor. O haber veriyor, O emir veriyor. Demek,
füruat-ı İslâmiye değişmeye kabil bir libas hükmünde değil
ki; onlar tebdil edilse, esas din bâki kalabilsin. Belki;
esâs-ı dine bir ceseddir, lâakal bir cilddir. Onunla imtizaç
ve iltiham etmiş; kabil-i tefrik değildir. Onları tebdil
etmek, doğrudan doğruya sâhib-i şeriatı inkâr ve tekzib
etmek çıkar.Mezâhibin ihtilâfı ise: Sâhib-i şeriatın
gösterdiği nazari düsturların tarz-ı tefehhümünden ileri
gelmiştir. "Zaruriyat-ı diniye" denilen ve kabil-i te'vil
olmıyan ve "muhkemat" denilen düsturları ise, hiçbir cihette
kabil-i tebdil değildir ve medâr-ı içtihad olamaz. Onları
tebdil eden, başını dinden çıkarıyor. M.)
"EHL-İ BİD'A" kelimesine ilk yorumu yazan sen ol.