58.000'den fazla kelime ile en kapsamlı Osmanlıca Türkçe sözlük
Aradığınız Osmanlıca kelimelerin Türkçe anlamlarını sözlüğümüzde bulabilirsiniz
İMAN ne demek? İMAN kelimesinin anlamı nedir?
İnanmak. İtikad. Hakkı kabul, tasdik ve iz'ân etmek.
İslâmiyeti kabul edip amel etmek. Dini bütün hakikatleri
kabul edip gereğini yerine getirmek. "Resul-i Ekrem'in
(A.S.M.) tebliğ ettiği zaruriyat-ı diniyeyi tafsilen ve
zaruriyatın gayrısını icmâlen tasdik etmekten hasıl olan bir
nurdur."(Öyle ise iman, Şems-i Ezelîden vicdan-ı beşere
ihsan edilen bir nur ve bir şuadır ki; vicdanın iç yüzünü
tamamiyle ışıklandırır ve bu sâyede, bütün kâinat ile bir
ünsiyet, bir emniyet peyda olur. Ve her şeyle kesb-i muarafe
eder. Ve insanın kalbinde öyle bir kuvvet-i maneviye husule
gelir ki; insan o kuvvet ile her musibete, her hâdiseye
karşı mukavemet edebilir ve öyle bir vüs'at ve genişlik
verir ki; insan o vüs'atle geçmiş ve gelecek zamanları
yutabilir. İ.İ.)(Ey arkadaş! Bütün lezzetler imanda olduğu
gibi, bütün elemler de dalâlettedir. Bunun izahı ise; bir
şahıs, kudret-i ezeliye tarafından, adem zulümatından şu
korkunç dünya sahrasına atılırken gözünü açar, bakar. Bir
lütuf beklediği zaman, birdenbire düşmanlar, hastalıklar,
elemler, belâlar hücum etmeğe başlarlar. Bir meded, bir
yardım için müsterhimane tabiata ve anasıra baktığı vakit,
kasavet-i kalble, merhametsizlikle karşılaşır. Ecram-ı
semâviyeden istimdat etmek üzere başını havaya kaldırır. O
ecram, atom bombaları gibi dehşetli ve heybetli hâlleriyle
gözüne görünür. Hemen gözünü yumar, başını eğer, düşünmeğe
başlar. Bakar ki, hayati hâcetleri bağırıp çağırmaya
başlarlar. Bütün bütün tevahhuş ederek hemen kulaklarını
tıkar, vicdanına iltica eder; bakar ki; vicdanı, binler âmâl
(emeller) ve emânî ile dolu gürültülerinden cinnet getirecek
bir hâle gelir. Acaba, hiçbir cihetten hiçbir teselli
çaresini bulamayan o zavallı şahıs, mebde ile meâdi, Sâni'
ile haşri itikad etmezse, onun o vaziyetinden Cehennem daha
serin olmaz mı? İ.İ.)
"İMAN" kelimesine ilk yorumu yazan sen ol.