58.000'den fazla kelime ile en kapsamlı Osmanlıca Türkçe sözlük
Aradığınız Osmanlıca kelimelerin Türkçe anlamlarını sözlüğümüzde bulabilirsiniz
İMTİHAN ne demek? İMTİHAN kelimesinin anlamı nedir?
Deneme, Tecrübe etmek.
Bir şeyin hakikatına ıttılâ
peyda etmek için çok dikkatle düşünmek.
Salâhiyet veya
salâhiyetsizliğini anlamak için yapılan teftiş ve
tecrübe.(Hakîm-i Ezeli, inâyet-i sermediye ve hikmet-i
ezeliyenin iktizası ile, şu dünyayı, tecrübeye mahal ve
imtihana meydan ve esmâ-i hüsnâsına âyine ve kalem-i kader
ve kudretine sahife olmak için yaratmış ve tecrübe ve
imtihan ise neşv ü nemâya sebeptir. O neşv ü nemâ ise,
istidatların inkişafına sebeptir. O inkişaf ise,
kabiliyetlerin tezahürüne sebeptir. O kabiliyetlerin
tezahürü ise, hakaik-ı nisbiyenin zuhuruna sebebtir.
Hakaik-ı nisbiyenin zuhuru ise, Sâni-i Zülcelâlin esmâ-i
hüsnâsının nukuş-u tecelliyatını göstermesine ve kâinatı
mektubat-ı Samedaniyye suretine çevirmesine sebeptir. İşte
bu sırr-ı imtihan ve sırr-ı teklif iledir ki; ervâh-ı
âliyenin elmas gibi cevherleri ervâh-ı sâfilenin kömür gibi
maddelerinden tasaffi eder, ayrılır.İşte, bu mezkur sırlar
gibi daha bilmediğimiz çok ince, âli hikmetler için, âlemi
bu surette irade ettiğinden şu âlemin tegayyür ve
tahavvülünü dahi o hikmetler için irade etti. Tahavvül ve
tegayyür için zıtları birbirine hikmetle karıştırdı ve karşı
karşıya getirdi. Zararları menfaatlara mezcederek, şerleri
hayırlara idhal ederek, çirkinlikleri güzelliklere
cem'ederek, hamur gibi yoğurarak şu kâinatı tebeddül ve
tagayyür kanununa ve tahavvül ve tekâmül düsturuna tâbi
kıldı. Vaktaki meclis-i imtihan kapandı. Tecrübe vakti
bitti. Esmâ-i Hüsnâ hükmünü icra etti. Kalem-i kader,
mektubatını tamamiyle yazdı. Kudret, nukuş-u san'atını
tekmil etti. Mevcudat, vezaifini ifa etti. Mahlukat,
hizmetlerini bitirdi. Herşey, mânasını ifade etti. Dünya,
âhiret fidanlarını yetiştirdi. Zemin, Sâni-i Kadir'in bütün
mu'cizat-ı kudretini, umum havârık-ı san'atını teşhir edip
gösterdi. Şu âlem-i fena, sermedi manzaraları teşkil eden
levhaları zaman şeridine taktı. O Sâni-i Zülcelâl'in
hikmet-i sermediyyesi ve inayet-i ezeliyyesi; o imtihan
neticelerini, o tecrübenin neticelerini, o Esmâ-i Hüsna'nın
tecellilerinin hakikatlarını, o kalem-i kader mektubatının
hakaikını, o nümune-misal nukuş-u san'atının asıllarını, o
vezaif-i mevcudatın faidelerini, gayelerini, o hidemat-ı
mahlukatın ücretlerini ve o kelimat-ı kitab-ı kâinatın ifade
ettikleri mânaların hakikatlarını ve istidat çekirdeklerinin
sünbüllenmesini ve bir mahkeme-i kübra açmasını ve dünyadan
alınmış misalî manzaraların göstermesini ve esbab-ı
zâhiriyyenin perdesinin yırtmasını ve herşey doğrudan
doğruya Hâlik-ı Zülcelâline teslim etmesi gibi hakikatları
iktiza etti ve o mezkur hakikatları iktiza ettiği için,
kâinatı dağdağa-i tagayyür ve fenadan, tahavvül ve zevalden
kurtarmak ve ebedileştirmek için o zıtların tasfiyesini
istedi ve tagayyürün esbabını ve ihtilâfatın maddelerini
tefrik etmek istedi. Elbette kıyameti koparacak ve o
neticeler için tasfiye edecek. İşte şu tasfiyenin
neticesinde cehennem, ebedî ve dehşetli bir suret alıp,
taifeleri $ tehdidine mazhar olacak. Cennet; ebedî, haşmetli
bir suret giyerek ehli ve ashabı $ hitabına mazhar olacak.
S.)
"İMTİHAN" kelimesine ilk yorumu yazan sen ol.