58.000'den fazla kelime ile en kapsamlı Osmanlıca Türkçe sözlük
Aradığınız Osmanlıca kelimelerin Türkçe anlamlarını sözlüğümüzde bulabilirsiniz
RAHMANİYYET ne demek? RAHMANİYYET kelimesinin anlamı nedir?
Cenab-ı Hakk'ın Rahman oluşu.(Yâni:
Gözümüzle görüyoruz, birisi var ki, bize zemin yüzünü
rahmetin binlerle hediyeleri ile doldurmuş, bir ziyafetgâh
yapmış ve Rahmâniyetin yüz binlerle ayrı ayrı lezzetli
taamları içinde dizilmiş bir sofra etmiş ve zemin içini
rahimiyyet ve hakîmiyetin binlerle kıymettar ihsanlarını
câmi' bir mahzen yapmış. Ve zemini devr-i senevîsinde bir
ticaret gemisi hükmünde her sene âlem-i gaybdan levâzımat-ı
insaniyye ve hayatiyyenin yüz bin çeşitlerinden en
güzellerini içine alarak yüklenmiş bir nevi sefine veya
şimendifer gibi; ve her baharı ise, erzak ve elbisemizi
taşıyan bir vagon hükmünde olarak bizlere gönderir. Bizi
gayet rahimane beslettirir. Ve bütün o hediyelerden, o
nimetlerden istifade etmemiz için bize de yüzlerle ve
binlerle iştihalar, ihtiyaçlar, duygular, hissiyatlar,
hisler vermiş...Evet, bize öyle bir mide vermiş ki, hadsiz
taamlardan lezzet alır. Ve öyle bir hayat ihsan etmiş ki,
duyguları ile bir sofra-i nimet gibi koca cismâni âlemde
hadsiz nimetlerinden istifade eder. Ve öyle bir insaniyet
bize lutfetmiş ki, akıl ve kalb gibi çok âletleri ile hem
maddi hem mânevi âlemin nihâyetsiz hediyelerinden zevk alır.
Ve öyle bir İslâmiyet bize bildirmiş ki; âlem-i gayb ve
âlem-i şehâdetin nihâyetsiz hazinelerinden nur alır. Ve öyle
bir iman hidayet etmiş ki, dünyâ ve âhiret âlemlerinin hasra
gelmez envarından ve hediyelerinden tenevvür edip müstefid
eder. Güyâ Rahmet tarafından bu kâinat hadsiz antika ve acib
ve kıymetli şeylerle tezyin edilmiş bir saraydır. Ve bütün o
saraydaki hadsiz sandıkları ve menzilleri açacak olan
anahtarlar insanın ellerine verilmiş ve bütün onlardan
istifade ettirecek olan ihtiyaçlar, hissiyatlar insanın
fıtratına verilmiş.İşte böyle dünyayı ve âhireti ve her şeyi
kaplamış bir rahmet, elbette o rahmet, Vahidiyyet içinde bir
Ehadiyyetin cilvesidir.Yani nasıl ki güneşin ziyası,
mukabilindeki umum eşyayı ihâta etmesi ile Vahidiyyete bir
misâl olduğu gibi, parlak ve şeffaf her bir şey dahi
kabiliyetine göre güneşin hem ziyasını, hem hararetini hem
ziyasındaki yedi rengini, hem aks-i misâlini almakla
Ehadiyete bir misâl olduğundan elbette o ihâtalı ziyayı
gören adam, arzın güneşi vâhiddir, bir tektir diye hükmeder.
Ve her parlak şeyde hatta katrelerde güneşin ışıklı,
harâretli aksini müşâhede eden o adam, güneşin ehadiyyetini,
yâni; bizzat güneşi sıfatları ile "her şeyin yanındadır ve
her şeyin âyine-i kalbindedir" diyebilir.Aynen öyle de:
Rahmân-ı Zülcemâlin geniş rahmeti dahi ziya gibi umum eşyayı
ihatası o Rahmânın Vahidiyetini ve hiç bir cihette şeriki
bulunmadığını gösterdiği gibi, her şeyde hususan her bir
zihayatta ve bilhassa insanda o cemiyetli Rahmetin perdesi
altında o Rahmânın ekser isimlerinin ışıkları ve birnevi
cilve-i zâtiyyesi bulunarak, her ferdde bütün kâinata
baktıracak ve münâsebettarlık verecek bir cem'iyyet-i
hayatiye vermesi dahi, O Rahmânın ehadiyyetini ve herşeyin
yanında hâzır ve herşeyin her şeyini yapan (O) olduğunu
isbat eder.Evet nasıl ki, O Rahmân, o rahmetin
vahidiyyetiyle ve ihatası ile kâinatın mecmuunda ve zeminin
yüzünde celâlinin haşmetini gösteriyor. Öyle de ehadiyyetin
cilvesi ile her bir zihayatta, hususan insanda bütün
nimetlerin nümunelerini o ferdde toplayıp o zihayatın âlât
ve cihâzâtına geçirip tanzim ederek mecmu-u kâinatı
(parçalanmadan) o tek ferde bir cihette aynı hanesi gibi
verdirmesi ile dahi cemâlinin hususi şefkatini ilân eder ve
insanda enva-ı ihsanatının temerküzünü bildirir.Hem nasıl
ki, bir kavunun (meselâ) her bir çekirdeğinde o kavun
temerküz ediyor. Ve o çekirdeği yapan zat, elbette odur ki,
o kavunu yapar. Sonra ilminin hususi mizanı ile ve
hikmetinin ona mahsus kanunu ile o çekirdeği ondan sağar,
toplar, tecessüm ettirir ve o tek kavunun tek ve vâhid
ustasından başka hiç bir şey o çekirdeği yapamaz. Ve yapması
muhaldir. Aynen öyle de: Rahmaniyyetin tecellisi ile kâinat
bir ağaç, bir bostan; ve zemin bir meyve, bir kavun; ve
zihayat ve insan bir çekirdek hükmünde olduğundan elbette en
küçük bir zihayatın Hâlikı ve Rabbi bütün zeminin ve
kâinatın Hâlikı olmak lâzım gelir.Elhâsıl: Nasıl ki, ihâtalı
olan Fettahiyet hakikatı ile bütün mevcudatın muntazam
suretlerini basit maddeden yapmak ve açmak, vahdeti
bedahetle isbat eder. Öyle de, her şeyi ihata eden
Rahmaniyyet hakikatı dahi vücuda gelen ve dünya hayatına
giren bütün zihayatları ve bilhassa yeni gelenleri kemâl-i
intizamla beslemesi ve levazımatını yetiştirmesi ve hiç
birini unutmaması ve aynı rahmet her yerde, her anda ve her
ferde yetişmesi ile bedahetle hem vahdeti, hem vahdet içinde
ehadiyyeti gösterir. Ş.)
"RAHMANİYYET" kelimesine ilk yorumu yazan sen ol.