58.000'den fazla kelime ile en kapsamlı Osmanlıca Türkçe sözlük
Aradığınız Osmanlıca kelimelerin Türkçe anlamlarını sözlüğümüzde bulabilirsiniz
TESBİH ne demek? TESBİH kelimesinin anlamı nedir?
(C.: Teşbihât) Benzetmek, benzetilmek. Benzetiş. Bir
vasıfta vehmetmek. (Bak: Müşebbihe)
Edb: Aralarında maddi
veya mânevi bir münasebet bulunan iki şeyi birbirine
benzetmek san'atı. Erkân-ı teşbih: (Teşbihin rükünleri) : 1-
Müşebbeh (Benzetilen), 2 - Müşebbehün bih (Kendisine
benzetilen), 3 - Vech-i şebeh (benzetme ciheti), 4 - Edât-ı
teşbih (Teşbih edatı) Birinci ve ikinciye (Yâni, müşebbeh ve
müşebbehün bih) "tarafeyn : İki taraf" denir. Meselâ: "Nuri
şecâatte Hazret-i Ali gibidir" denildiğinde: "Nuri"
müşebbeh, "şecâatte" vech-i şebeh, "Hazret-i Ali" kelimesi
ise müşebbehün bih'dir. "Gibi" kelimesi ise edat-ı
teşbihtir. Edât-ı teşbih olanlar: "gibi, meselâ, misâl,
sanki, meğerki, mesel, mânend, andırır, âdetâ, çü, çün, tek,
benzer, zannolunur, veş" (gibi kelimelerdir.)(Pekçok teşbih
ve temsiller bulunuyor ki, mürur-u zamanla veya ilmin
elinden cehlin eline geçmesiyle hakikat-ı maddiye telâkki
ediliyor. Hatâya düşer. Meselâ: "Sevr" ve "Hut" isminde ve
âlem-i misâlde sevr ve hut timsâlinde berri ve bahri
hayvânat nâzırlarından iki melâiketullah, âdeta bir koca
öküz ve cismani bir balık zannedilerek Hadise ilişilmiş. Hem
meselâ: Bir vakit huzur-u Nebevide derin bir ses işitildi.
Resül-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etti ki: "Bu
gürültü, yetmiş senedir yuvarlanıp ta ancak bu dakika
cehennemin dibine düşen bir taşın gürültüsüdür. " İşte bu
Hadisi işiten, hakikata vâsıl olmıyan inkâra sapar. Halbuki,
yirmi dakika o Hadisten sonra kat'iyyen sabittir ki: Biri
geldi. Resül-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a dedi ki:
"Meşhur münafık, yirmi dakika evvel öldü. " Yetmiş yaşına
giren o münafık cehennemin bir taşı olarak bütün müddet-i
ömrü tedennide esfel-i sâfiline küfre sukuttan ibaret
olduğunu gayet beligane bir surette Resül-i Ekrem
Aleyhissalâtü vesselâm beyan etmiştir. Cenâb-ı Hak, o vefat
dakikasında o sesi işittirip ona alâmet etmiştir. S.)(Teşbih
ve temsiller, havastan avama geçtikçe, yani ilmin elinden
cehlin eline düştükçe, mürur-u zamanla hakikat telâkki
edilir. R.N.)
Dâim olmak, süreklilik.
Bir kimseyi hayatında sena
edip övmek.
Sübhânallah demek. Cenab-ı Hakk'ı (C.C.) şânına lâyık
ifadelerle yâdetmek. Yâni: Allah'ın zâtında, sıfâtında ve
ef'âlinde cemi' nekaisten münezzeh olduğunu ifade etmektir.
(Bak: Sübhan)
"TESBİH" kelimesine ilk yorumu yazan sen ol.